Dostum Kısmet
Size çok yakın bir dostumdan bahsetmek istiyorum. Adı "Kısmet." Bir yaşında güzel mi güzel dişi bir lab. Sahipleri Nurci ve Aycan'ın çok yakın arkadaşları; Yeşim, Yiğit ve güzel kızları Doğa. Ne zaman ailelerimizden birisi seyahatteyse diğerimiz kalmaya gelir/gider. Böylece bol bol koşup oynarız. Birbirimize oyunlar öğretiriz. Erkek köpekler hakkında dedikodu yaparız. Kısmet'in burada bir belalısı var. Komşumuzun kurt köpeği Phillip, Kısmet'e vurgun. Bahçeden kaçıp kaçıp geliyordu Kısmet bizdeyken. Bugünlerde yine uğruyor, Kısmet'i soruyor. Zavallının aşk gözünü kör etmiş. Aman Kısmet, ne olur sen gözünü açık tut da hemen kısırlaştırt kendini. Doğum ve onun yarattığı zorluklardan değil de, memelerin sarkıyor, sonra tüylerin çok dökülüyor. Toparlamak çok zor. Neyse, Sevgili Yeşim ve Yiğit bana güzel hediyeler göndermişler. Çok teşekkür ederim. Ama Nurci onları kaldırdı, vermiyor. Neymiş fazla hediye geliyormuş, şımarırmışım. Ya bu kadın beni gerçekten bebek sanıyor. Bir doğursa da evin tek çocuğu olmaktan kurtulsam. Ben de ona inat, Annoya'nın hediye ettiği yastığı aldım. Yastığın üzerinde "Snoopy ve Lucy" yazıyor. Nurci de kendilerine alınmış sanıyor. Sordum ona; "Senin adın Snoopy mi? Ama benim adım Lucy. Yastıkta adı olan yastığı alır." Dişledim, yatağıma götürdüm. Şimdi her akşam kafamı koyup güzel güzel uyuyorum. Çok teşekkürler Sevgili Annoya. Ne demişler; "Oyuncağını elinden alanın yastığına baş koyacaksın." Tamam tamam böyle bir atasözü sizin aranızda yok ama biz köpekler çok sık kullanırız. Şimdi bunu anlamazsanız zaten, kalkıp "hav"ı nasıl anlayacaksınız?
Yoksa bu söz yemeyenin malını yerler miydi?
6 Yorum:
Yastığını keyifle kullan Lucy Kız. Yeni oyuncaklarınla da yeni evinde oynarsın artık. Nurci ne zaman kardeş yapacakmış bakiiim sana? Yoksa bir şeyler biliyor da söylemiyor musun? Dur şöyle bir oturup dedikodu yapalım senle. Haftaya büroya gel olur mu?
Gelirim Annoya. Sen iste koşa koşa gelirim. Ama anneannem kızmasın.
Annoya ben Lucy. Az önceki mesajı da ben attım. Ama dışarıda olduğum için Aycan'ın bilgisayını kullanıyorum. Lütfen aramızda sır olarak kalsın. Yoksa izinsiz kullandığım için bana kızar :)
Merhaba.
Blogunuzu Annoyanin blogundan buldum ve basindan sonuna kadar keyifle her bir yazinizi okudum.
Ben 3 hafta once bir yavru kopek sahibi oldum. Cok uzuuuuun zamanlar dusunerek, onu yari yolda birakmamak icin emin olmaya calisarak. Ve simdi her an iyiki beraberiz, iyiki hayatima geldin diyorum BRUNO'ma. O bir erkek bobtail-terrier.
Son asilari dun bitti- 25 aralik 07 dogumlu. Korkarim evde simartiyorum, tuvalet egtimi beceremedik, bahceye basacagimiz gunleri umut ediyorum duzelecek diye - az kaldi. Her turlu oneri ve tuyoya acigim:))
Blogunuz cok guzel. Tanistigimiza mmnn oldum.
Sevgili Lucy,
Benden sana kedi nasihatı, o ev zaten senin, onlar sen izin verdiğinde kullanabilirler eşyalarını, ben öyle yapıyorum :))
Örneğin mutfaktaki küçük masayı kullanamıyorlar, izin vermiyorum çünkü, salında yemek yiyorlar hep:)))
Sevgilerimle
Minnoş
Sevgili Kuguu, Bruno çok güzel bir yavruymuş gerçekten. Allah analı babalı büyütsün. Benimkiler yavrularımdan çok çektiler. Tuvaletlerini yapmalarını istedikleri yere gazete kağıdı koyuyorlardı. Neredeyse hepsi tuvalet terbiyeli gitti. Bence vazgeçmeyin sakın. Çünkü daha çok küçük. Aramızda kalsın. Ben bile ilk geldiğimde kaçırıyordum altıma. Ne yapayım Nurci ve Aycan amatör köpek bakıcılarıydılar. Şimdi arada benim yavrularımla görüştüğüm zaman onalar soruyorum da bazılarının sahipleri onları terbiye için kapalı alana koyuyorlarmış. Tuvaletlerini yaptıkça temiz gazete konuyormuş. Bayağı zor bir iş anlaşılan.
Sevgili Boncukçu, dediğinde çok haklısın. Ben yarın şu yeni eve gidip uygun gördüğüm yerleri bir mimleyim. Bakalım ne yapacaklar. Sana gelişmeleri iletirim. Tavsiye için çok teşekkürler :)
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa